Salı, Mart 30

Galatasaray 0-1 Fenerbahçe

Maç öncesi herkes Galatasaray adına daha farklı bir derbi bekliyordu. Sözde hazırda ve Arda hariç tam kadro(en azından Fenerbahçe'ye göre) bir Galatasaray'dan bahsediliyordu. Açık konuşmam gerekirse puan kaybedebiliriz çekincesi vardı biraz ama bu düşünce beyin kıvrımlarımda tam dolaşmaya başlayacak ki "tamam da rakip Galatasaray,her türlü oynarız..." düşüncesi diğerini bastırıyordu. Aynı zamanda,derbilerin favorisi olmaz deyişi de genelde doğru çıkardı. Keza akıllara gelen ilk örnek,1999-2000 sezonunda önüne geleni pataklayıp gönderen GalatasarayAli Sami Yen'de o kötü halimizle bile devirmiştik. Örnekleri daha da çoğaltabiliriz.
Maç öncesi ilk 11'ler belli olduğunda bizim kadro Vederson dışında hiç fena değildi,içim kadro konusunda rahatlamıştı. Galatasaray ise daha çok ileriyi düşünecek ve ev sahibi olma avantajını iyi kullanmaya çalışacağı bir kadroyla çıkacaktı.

Maçın ilk 20 dakikası tam bir heyecan fırtınasıydı. Bir süre sonra güçlerin tükeneceği büyük bir olasılıktı ama o 15-20 dakikayı zevkle izledik. Maç öyle bir hızlı başladı ki,Galatasaray 10.saniyede Mustafa Sarp'ın ayağından bir gol bile bulabilirdi. Bu periyot içinde top bir o kalede bir bu kaledeydi. Maç sonuna kadar devam etmeyecekti bu tempo tabii,duruldular. Bu dakikadan sonra bizimkiler maç sonuna kadar sürecek bir sakinlik içine girdiler. Tempoyu ve oyunu kendi ellerinde tutmaya çalıştılar,doğruydu da. Çünkü maçı kazandıran da o sakinlikleriydi.  Bu arada Galatasaraylı arkadaşlar hiç alınmasın,gücenmesin. Keita gibi bir adam hem size hem de futbola zarar vermektedir. Fildişi Sahillleri Devlet Tiyatrosuna gönderin faydalı olur.
 
Gelelim Selçuk'un golüne, dikkat edilirse etrafında kimse yok "Selçuk mu vurur taç çizgisine..." tarzında düşünceler bu golde en büyük etken olsa gerek. Leo Franco'nun da hatası üstüne tuz biber oldu. Selçuk bu, sezonda bir vurur, bi Cimbomu vurur,bi Lyon'u...
Golden sonra taraftarında tuzuyla zaten iyi oynayamayan Galatasaray'da panik başladı. Bu dakikadan sonra adımıza en önemli olan sakinliğimizi korumaktı. Farkı da o yarattı. Bu açıdan iyi ki Emre oynayamadı diyorum. 
Maçın adamlarından Volkan'ın öyle bir kurtarışı vardı ki,bazı kaleciler vardır maç kaybettirir,bazıları vardır maç kazandırır deyişini doğruladı. Volkan'ın sezon başına birkaç maçı oluyor böyle üst düzey diyebileceğimiz...
Volkan demişken* (bir önceki gönderi)

Adnan Polat'ı maç öncesi ve sonrası takdir ettiğim ilk maçtı. Ortamı germekten kaçındı,yenilgi sonrası bile şuçu hakemlerde onda bunda değil kendi içinde aradı. Böyle yaparsanız kazanırsınız Adnan Polat...

Cüneyt Çakır ve yardımcılarına deyineyim biraz da. Yardımcılar fenaydı,karşılıklı hatalar yaptılar. Çakır'ın da hataları vardı ancak,maçın kaderini etkileyecek kadar değildi.

Eski derbilere hasret kaldık diyoruz ama, şimdikilerin de tadını çıkarmak lazım.Sahadaki oyuncularımızı birbirinden ayırmak istemem ama Volkan,Lugano,Selçuk,Santos ve Alex diğer arkadaşlarına oranla daha üst düzey bir performans sergilediler. Takım halinde sakin ve en az hatayla oynayarak önemli bir 3 puan aldık. Devamını bekler,taraftarımız başta olmak üzere galibiyette emeği olan herkese teşekkür ederiz ...


Stat: Ali Sami Yen
Hakemler: Cüneyt Çakır, Bahattin Duran, Aleks Taşçıoğlu.

Galatasaray: Franco, Sabri, Neill, Servet, Caner, Mehmet Topal(Arda dk. 57), Mustafa, Giovani, Elano, Keita, Jo(Baros dk. 69)
Yedekler: Aykut, Emre, Hakan Balta, Barış, Ayhan
TD: Frank Rijkaard

FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Bilica, Lugano, Andre Santos, Özer (Deivid dk. 90+2), Selçuk, Mehmet Topuz, Vederson, Alex, Güiza (Gökhan Ünal dk. 86)
Yedekler: Volkan Babacan, Önder, Bekir, Deniz, Deivid, Semih
TD: Christoph Daum
Gol: Selçuk (dk. 70) (Fenerbahçe)
Sarı Kartlar: Mehmet Topal, Caner, Baros (Galatasaray), Mehmet Topuz, Volkan Demirel (Fenerbahçe)

Hiç yorum yok: