Çarşamba, Mart 30

Türkiye 2-0 Avusturya

Hatırlayacağımız üzere önceki maçlarda 2 yenilgi ile birlikte kaybettiğimiz 6 puan moralleri fazlasıyla bozmuş ve bizi uçurumun eşiğine getirmişti. Avrupa Şampiyonasız,Dünya Kupasız bir turnuva daha... Bu yüzden bu maçın önemi büyüktü. Alınacak bir mağlubiyet ve hatta beraberlik ikincilik şansını büyük ölçüde bitirirdi. Ki şu an bile ikinciliğin hiç bir garantisi yok. Belçika'nın kötü bir performans da sergilemediğini düşünecek olursak bundan sonraki her maç Play-Off bizim için. 
Gençleştirme adına bu maçta herkesin farklı kadro beklediği Hiddink (aslında Oğuz Çetin) sahaya klasik bir kadro çıkarmadı aslında. Ciddiye alınan bir maçta fazla riskli olmayan bir deneme kadrosuydu. En çok sırıtan isim ileri uçtaki Burak'tı. Önüne gelen fırsatları kötü değerlendirdi. İlk gol ise maçın iyi isimlerinden Arda ile geldi. İyi de bir anda geldi aslında. Sinir stres durumları kendini erkenden gösterebilirdi gol gelmeyecek olsa. Golden sonra durulduk. Avusturya yer yer sahayı kullanabilmeye başladı. Gol atacak bir durumda da değillerdi hani ama topu gibi talihi de geometrik şekline benzeyen bir oyun sonuçta Futbol... 
Gurbetçilerden Mehmet Ekici kendisini fazla gösteremedi,hemen olağanüstü şeyler de yapması gerekmiyordu doğrusu,alışması gerekir biraz. Bir başka gurbetçimize geçecek olursak; Jürgen Kloop (B.Dortmund Teknik Direktörü) Nuri'ye "Aman agacım gözünün yağını yiyeyim" demiş sanki.  Nuri'nin dünkü performansı bunu gösteriyordu en azından,yanılıyorda olabilirim. Zaten milli takıma da tam alışamayan oyunculardan biridir Nuri.
Pozisyonları değerlendiremeyen Burak yerini Semih'e bırakırken dakikalar yine 70'leri gösteriyordu ve acaba dedik! Aslında yaklaştı ama o acaba asist olarak gerçekleşti. Gökhan Gönül kendisinden beklenecek şıklıkta bir gole imza attı.  Fenerbahçe'deki sırt numarasıyla aynı dakikada golü atan Gökhan rahat bir nefes aldırttı aynı zamanda,ne olur ne olmaz diyerekten...
85.dakikada yürekleri cız ettiren bir penaltı verdi hakem Avusturya'ya. Volkan yine her zamanki soğuk bakışlarını atıyordu rakibine. Kurtardı da kaleye giden topu! Avusturya'nın her anlamda çöktüğü andı o an. O çöküşün ardından kopan Avusturyalılar bizimkileri de germeye,kışkırtmaya başladılar. Gereksiz gerginliklerin ardından maç nihayet sona erdi. Fevkalade bir zorlanma yoktu ama bir kaza golü her şeyi berbat edebilirdi düşünecek olursak

3 Nisan'da Belçika deplasmanındayız,kaderimizi belirlemek için. Bundan sonra iyi bir seri yakalasak diyorum ikincilik garanti olsa hatta hedef en iyi ikincilik olsa. Çünkü gruplara baktığımız zaman şu an en iyi ikincilik için şanslar eşit. Sadece lider ile ikinci hatta üçüncü arasında puan farkı 0-1 arası olan gruplar sıkıntı yaratabilir.

Aklıma gelmişken Avusturya'da Ekrem Dağ,Yasin Pehlivan,Ümit Korkmaz gibi isimleri görüp bir de Almanya'daki Türkleri düşününce tam içimden "Ulen Brezilya olmuşuz haberim yok." diyecektim ki yine içimden bir ses "Onları biz yetiştirmiyoruz ki ama" diyiverdi. Uyandım...

Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu
Hakemler: Pavel Kralovec, Miroslav Zlamal, Martin Wilczek (Çek Cumhuriyeti)
Türkiye: Volkan, Gökhan, Servet, Serdar, Hakan, Hamit, Selçuk, Nuri, Arda (Dk. 88 Mehmet Topal), Mehmet Ekici (Dk. 63 Mehmet Topuz), Burak (Dk. 72 Semih)
Avusturya: Macho, Ekrem Dağ, Dragovic, Pogatetz, Fuchs, Alaba, Baumgartlinger (Dk. 46 Hoffer), Scharner, Yasin Pehlivan (Dk. 57 Ümit Korkmaz), Harnik (Dk. 69 Arnautovic), Maierhofer
Goller: Dk. 28 Arda, Dk. 77 Gökhan (Türkiye)
Sarı Kartlar: Dk. 13 Pogatetz, Dk. 73 Fuchs, Dk. 90+2 Schaner (Avusturya), Dk. 83 Mehmet Topuz (Türkiye)

Hiç yorum yok: