Çarşamba, Nisan 15

Dostluk Mu Varmış? (0-0)

Sınavlardan dolayı geç yazabiliyorum yazımı ilk başta bunu belirterek başlayayım.Dikkat edildiyse olaylar harici pek maç içi bir resim yok,bulmanızda kolay değil zaten.Biraz oyundan,daha fazla diğer şeylerden söz edelim.Oyunun başlarında herkesinde söylediği gibi Galatasaray daha baskılıydı Fenerbahçe daha geride kaldı.Sadece ara sıra gelişen ataklar söz konusuydu.Bunun haricinde çeşitli takışmalar vardı oyuncular arasında.Kırmızı kart görmesi gereken oyuncularda vardı ilk yarıda,kırmızı erken çıksa maçın sonunda o olaylar çıkmazdı ya neyse.İkinci yarıda Fenerbahçe daha cesur oynamaya başladıysa da Güiza'nın beceriksizliğine Semih'te eklenince çok tehlikeli olamadık.Gol tehlikesi yaratan ataklarımız yok değildi,maçı koparabilirdik belki de.Bir ara oyunu lehimize çevirsekte son dakikalarda atan götürecekti maçı.Ancak golsüz ve seyir zevki çok yüksek olmayan bir maç olduğunu açıkça söylemeliyim.Beraberlik(3.10) ve '1 yada daha fazla Kırmızı Kart'(3.40) seçeneklerine oynamıştım İddaa'da fazla olmasa bile kazandım sonuçta.Gelelim olaylara,ilk başta çok komik bulduğum şeyi size aktarayım.Bazı yazarlar ve yorumcular dünya derbisinde böyle şeyler mi olur sertlik aldı başını gidiyor ne biçim derbi bilmem ne bilmem ne diyor.Biz buna niye derbi diyoruz her şey o kadar günlük gülistan olsa buna derbi demezdik.Olayların bu kadarına bizde karşıyız ama derbi dediğin zaman içinde sertlik olacak,kavga dövüş olmayacak ama çeşitli sürtüşmeler olacak.Tekrar belirteyim maçın sonunda çıkan olaylar derbiye yakışmadı ama derbi dediğin zaman o derbidir,kırmızı kartta olur,laf dalaşıda,aşırıya kaçmayacak fiziksel müdahelelerde v.b v.b.Bu derbideki olayların temel kaynağı bana göre takımların sezon içinde çok iyi olamamaları.Yoksa sadece bu tabloda ihtiyaç duyulan 3 puan değil.Direk şampiyonlukları etkileyen maçlarda bişey olmamıştı bunda olsun.Aynı oyuncuların maçtan istemediği bir vakitte alınırken kötü oynamasının getirmiş olduğu hırsı su şisesinden yada herhangi bir cisimden çıkarması gibi düşünebiliriz iki ezeli rakibin birbirine girmesini.Eskinin Hasan Şaş rolünü Sabri üstlenmiş durumda.Bulduğum yerde gırtlaklayacak duruma geldim afedersiniz ama durum bundan ibaret.Arda da sadece Fenerbahçe'ye karşı böyle.Emre Aşık'ı söylemeye gerek yok zaten.Ayhan'a da şaşıp kaldım açıkçası etkin bir rol oynamadı kavgada.De Sanchis'le Mehmet Topal'da olayı kızıştıranlar arasında.İtalyan kaleci'nin Semih yerdeyken onu formasından kavrayıp havaya kaldırmasını unutmayacağız! Bunun yanında Kewell ve Hakan Baltayı tebrik etmek gerekiyor.Özellikle de Kewell'ı.Bu dakikadan sonra Fenerbahçe aleyhinde herhangi bir söz yada davranışta bulunmadığı sürece kendisine karşı bir sempatim olacaktır.Üzerindeki forma beni ilgilendirmezcesine.Gelelim bizimkilere.Luganoyla başlayalım,bravo demek lazım olayların fitilini ben ateşledim dedi ve özür diledi.Özür dileyince her şey değişti mi,tabii ki hayır.Ama büyüklüğünü gösterdi.Semihle devam edelim.Bu olaylara girmeyecek adamı bile bu işe soktu Arda.Görüntülere bakarsak Semih sadece ayırmak istemiş yetişemeyince biraz sert çekmek zorunda kalmış.Arda'da zaten dalaşacak adam ararken Semih'in boğazına sarıldı.Yumruklaşmalar oldu.İki tarafta suçlu, birbirlerinden özür de dilediler.Emre diyelim,kişisel hırslarından tamamen vazgeçemesede olaylarda fazla bir rolü yoktu kendi şahsına müdahele edilmediği sürece.Çıktı topunu oynadı,kulaklarını tıkadı tribünlere.Orta sahanında en iyisiydi bizden.İlk defa savunuyorum kimse şaşırmasın.Ve gelelim sonuca,kimse kusura bakmasın Arda,Sabri,Emre Aşık gibi şahışlar o takımda oldukça o takımdan bir iş olmaz.Sevmiyorum kardeşim bu isimleri.Olsa da bana uzak olsun.Bir Sabriyi koy bir de Kewell'ı kalite ve beyin kapasitesi farkı var.Bunlar yaşanırken uzaktan bu olayları seyreden ve havadan sudan muhabbete giren 2 vatandaş vardı.Lincoln ve Carlos o görüntüde direk Milan İnter maçında yanan tribünü izleyen Materazzi ve Rui Costa'nın görüntüsü geldi aklıma.Çakma Arda'yı unutmayalım bir hışımla girdi sahaya,ne hızlıda geçti orta sahayı... Gelemedi futbolcuların yanına o ayrı konu.Ve eklememiz gereken son ve en önemli durum;Üst tribünün önündeki platformu yamultan taraftarlar.Aşağıya çökseydi o kütle,Hillsborough faciası'nın yıldönümünde(bugün) birde Türkiye'den bir facia anılacaktı Nisan ayında.Maç sonrası futbol yerine sadece olaylarla ilgili demeç veren oyuncular gelecek tonla cezalar diye devam edersek sabahı buluruz.Şimdilik bu kadar diyelim.




STAT: Ali Sami Yen
Hakemler: Fırat Aydınus, Bahattin Duran, Tarık Ongun

Galatasaray: De Sanctis, Sabri, Emre Aşık, Mehmet Topal, Hakan Balta, Arda, Barış, Ayhan, Kewell(Nonda dk. 90+1), Ümit Karan(Lincoln dk. 58), Milan Baros
Yedekler: Aykut, Hasan Şaş, Serkan, Semih Kaya, Volkan Yaman
TD: Bülent Korkmaz

FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan Gönül(Yasin dk. 22), Önder, Lugano, Roberto Carlos, Deivid(Kazım dk. 67), Selçuk(Deniz dk.45+1), Emre Belözoğlu, Uğur, Semih, Güiza
Yedekler: Volkan Babacan, Vederson, Josico, Ali Bilgin

TD: Luis Aragones

Kırmızı Kartlar: Emre Aşık (dk. 90+7), Arda (90+7) (Galatasaray), Semih(dk. 90+7), Lugano (dk. 90+7) (Fenerbahçe)
Sarı Kartlar: Selçuk, Emre Belözoğlu, Semih, Güiza (Fenerbahçe), Sabri, Emre Aşık (Galatasaray)

Hiç yorum yok: